Yaşar' ın Web Günlüğü

13 Aralık 2005

Herşeyi bir adabı bir üslubu var. Yoksa yok mu?

Vaktiyle bir iş için MSN Messenger servisini kullanmam icab etti. Bunun için de Yahoo!' daki e-posta hesabımı kaydettirdim. Güzel güzel kullanıyordum Gaim ile. Her ne kadar MSN Messenger servisinin hoşuma gitmeyen bir sürü yönü olsa da çok şikayetçi değildim (geçen günkü bağlanma sorunu hariç). Ama artık rahatsız olmaya başladım. Hayır nedeni Microsoft servisi kullanıyor olmamın bana vereceği bir rahatsızlık değil :) Nedeni bu servisi kullanan bazı insanlar. Hiç tanımadığım, kim oldukları hakkında bana tek bir fikrim bile olmayan insanlar beni arkadaş listelerine eklemeye çalışıyor. Nedeni de malum: "Nasıl Hacker Olunur?" belgesinin Türkçe çevirisi. Çünkü kullandığım adres orada yazan ile aynı adres. Google' da "Hacker" diye arayınca ilk sırada bu belgeyi bulan meraklıların çoğunluğu hiç belgeyi okumadan, bana kendilerini tanıtan ve niyetlerini anlatan bir e-posta gönderme gereksinimi duymayarak doğrudan arkadaş listelerine ekliyorlar.

Bazı şeylerin bir adabı, bir üslubu vardır. Ben kimseye arkadaş listesine eklenmek için izin vermek zorunda değilim ki. Önce bir e-posta gönder, bir anlat neden benimle iletişim kurmak istiyorsun? MSN Messenger sonuçta bir mesajlaşma servisi ve telefon numarası gibi bir şey. Gecenin bir vakti birisiyle konuşurken, önemli bir iş üzerinde çalışırken hiç tanımadığım birisi tarafından bölünmek istemem. Ben bir arkadaşımla konuşmak için Gaim' i açtığımda "acaba birileri beni görüp ve uygun olmadığım zamanda bana sorular soracak mı?" diye çekiniyorsam, özgürlüğümün ne anlamı kalır? Bir soru sormak, bir düşünce aktarmak ya da herhangi bir konu ile ilgili diyaloğa girmek istiyorsan, bir e-posta mesajı göndermek daha uygun değil mi? Böylelikle ben de uygun bir zamanda güzel güzel, uzun uzun yazsam olmaz mı?

Vaktiyle beni listesine eklemek isteyen birisine izin vermşitim. O sırada bağlı değildi. Bağlı olduğu bir zaman denk geldi. Bekledim, bana herhangi bir mesaj da göndermedi. Listemde tanımadığım birisinin bulunması beni rahatsız ettiği için mesaj gönderdim ve şöyle bir diyalog gerçekleşti:
ben: merhaba
o : merhaba
ben: sizi tanıyor muyum?
o : hayır
ben: peki beni neden listenize eklediniz?
o : ben eklemedim sen ekledin
ben: nasıl yani? geçen gün benden listenize eklemek için yetki istediniz, ben de verdim
o : yalan söylüyorsun, sen ekledin beni listene
ben: iyi düşünün, beni herhangi bir şey için eklemiş olabilirsiniz
o : yalancıı
ben: hakaret mi edeceksiniz yoksa kim olduğunuzu mu söyleyeceksiniz?
o : bak, benim ço kişim var seninle uğraşamam

Görüldüğü üzere suçlu ben oldum.

Daha önce bazılarını da yine listeme eklemiş ve konuşmuşluğum vardı. Bazıları hiç söz konusu belgeyi okumadan "şifre çalma", "hesap ele geçirme", "bilgisayara girme" gibi konularda yardım istemişlerdi. Bazılarını da sırf saçma sapan takma isimler kullandıkları için reddetmiştim. Ama yukarıdaki diyalogtan sonra artık e-posta almadan kimseye yetki vereceğimi sanmıyorum.

Dün gece yine birisinin beni listesine eklemek istediğini gördüm. Tabi ki yetki vermedim. Bir süre sonra e-postalarımı kontrol etmek için Yahoo!' ya girdiğimde aynı kişiden şöyle bir mesajla karşılaştım:
"bana bıraz yardımcı olursan sevınırım dost bunu okuyunca cevap at ok!"

Arkadaşım önce bir selam verseydin, kendini tanıtma zahmetine girseydin de kim olduğunu, adının ne olduğunu en azından bilseydim. Üstelik konu nedir? Ne konuda sana yardım etmem gerekiyor? Peki nasıl senin dostun oluverdim birden? Dostluk bu kadar kolay mı kazınılıyor? Bu kadar basit mi "dost" kelimesinin anlamı? Üstelik kim olduğunu söyleme zahmetine bile girmemişsin. E tabi sonunda da emir kipiyle bir istek belirtilmiş ve sonuna ünlem (!) işareti konulmuş ki önemli olduğu ve acilen cevap beklediğini anlayabileyim. Sana bir cevap vermek zorunda mıyım? Bunun benim insiyatifimde olması gerekmiyor mu? Üstelik seni MSN listeme eklemek zorunda mıyım?

İnsanlar neden karşısındakini düşünerek, karşısındakinin özgürlüğünü kendi istekleriyle sınırlamadan diyalog kurmasını beceremiyorlar? Sorun ne acaba?

Neyse, boşuna vakit harcıyorum gibi geliyor. Bir an aklıma esti yazdım işte.
İşime baksam iyi olacak.

0 Yorumlar:

Yorum Gönder

<< Home