istanbuLX, Enux ve Amerika' yı yeniden keşfetmek

Geçen gece (yoksa sabaha doğru mu?) Enux ekibinden Hüseyin Uslu ile konuşurken istanbuLX hakkında ekşisözlük' te yazılanları okuyup okumadığını sordum. Orada yazan

"yeni ve farklı bir şey sunabilecek mi yoksa amerikayı yeniden keşfetmekten ibaret mi olacak?" diye düşündüren, son zamanların trendi olan yerli "sıfırdan yazılmış" işletim sistemleri kümesinin (şimdilik) en yeni elemanı.

şeklindeki bir yorum benim de canımı sıksa da "ekşi sözlüğün bir forum ortamı" olmaması nedeniyle cevap vermemeyi yeğlemiştim. Ancak bu sabah Hüseyin' in günlüğünü okurken bu yorum hakkında yazdıklarını okuduğumda uygun bir cevap vermenin iyi olacağını düşündüm. Hüseyin özellikle "Amerika' yı yeniden keşfetmek" sözüne takılmış. Aslında taknılmayacak gibi de değil. Çünkü genellikle bu sözü "hiç gerek yokken, aslında aynısından zaten varken" bir şey yapmaya çalışıldığı durumlarda söyleriz. Fakat acaba istanbuLX ve Enux böyle mi? Acaba istanbuLX' e ve Enux' a hiç gerek yok mu?

Tamam kabul, son zamanlarda bir "sıfırdan yazılmış işletim sistemi" modası var. Hemen herbirisi de büyük iddialarla çıkıyor ortaya. Ama istanbuLX ile Enux çekirdeğinin büyük iddiaları yok. Amacı belli: Amerika' yı yeniden keşfederken edinilecek deneyim ve bilgiyi dökümante etmek. Bizim arkamızdan yetişen yazılım geliştiricilerine kaliteli kaynaklar sağlayabilmek. istanbuLX ve Enux' u geliştirirken edineceğimiz bilgi ve deneyimi başka alanlarda da kullanabilmek.

Japonya' nın teknolojideki üstünlüğü konusunda hazırlanmış bir belgeselde bir Japon bilimadamının söyledikleri aklıma geldi: "Yeni bir teknolojiyi gördüğümüzde önce onun aynısını yapmaya çalışırız. Aynısını yapmayı başardıktan sonra da acaba bunu nasıl daha iyi konuma getireceğimizi düşünürüz ve çalışmaya başlarız. Evet bu daha maliyetli olabilir ama sonuçta ortaya önceki teknolojiden çok daha farklı, çok daha iyi ve çok daha ucuza mal edilebilen bir teknoloji çıkar."